TARİH VE KÜLTÜRÜN İZİNDE BİR YOLCULUK: TAVİUM ANTİK KENTİ

Anadolu, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve birçok kültürel birikimi bünyesinde barındırmıştır. Bu zenginliklerden biri de Tavium Antik Kenti ve çevresindeki bölgelerde görülen Hititler, Frigler ve Galatlar gibi önemli medeniyetlerin izleridir. Anadolu’nun zengin tarihine ışık tutan bir diğer mücevher olan Tavium Antik Kenti, günümüzde ziyaretçilerini tarih ve kültürle dolu bir yolculuğa çıkarıyor.

Antik kentin tarihçesi

Tavium Antik Kenti, Yozgat il merkezinin 40 kilometre batısında bulunan Büyüknefes Köyü’nde yer almaktadır. Tavium’da Hitit ve Frig yerleşim izleri görülmesine rağmen asıl yerleşim Galatlar zamanında M.Ö. 3. yüzyıl ile 1. yüzyıl arasında olmuştur. Bu araştırma serüveninde çalışmalar yapmak üzere bölgeye gelen, Avusturya’nın Klagenfurt Üniversitesi’nden, Prof. Karl Strobel ile beraber araştırmalara katılan Tarihçi Ali Doğruyol, o bölgeye hassasiyet ve önem gösteren Yozgat Müze Müdürü Cihat Çakır ile tarihi serüveni ele aldık.

Yozgat Merkez Büyüknefes Köyü’nde bulunan Tavium Antik Kenti’nde ilk yerleşim, bulunan çanak çömlek kalıntılarına göre M.Ö. 4. bin yılda başlamıştır. Kalkolitik Çağ bu dönemden sonra, M.Ö. 3. bin yılda yani İlk Tunç Çağında yerleşim genişlemiş ve nüfus artmıştır. Büyükkale’nin batısında bulunan çanak çömlek örnekleri bu durumu ispatlar cinstedir. Küçükkale’deki kültür tabakaları ise Roma Dönemi’nde kaldırılmıştır. M.Ö. 2. bin yıldaki Hitit Dönemi’ne ait çanak ve çömlek buluntuları az olmakla birlikte yerleşimin bu devirde de devam ettiğini göstermektedir. Kentin adının da Hitit Dönemi’ndeki ismi olan Tawinija’dan geldiği düşünülmektedir. Orta Avrupa kökenli bir kavim olan Galatların M.Ö. 1. yüzyılda Anadolu’da Roma Dönemi’nin başlaması ile şehir en büyük sınırlarına ulaşmıştır. Bu döneme ait tabakalar 3 metre derinliğine kadar ulaşmakta ve özellikle M.S. 1-6. yüzyıllar arasına tarihlenen birçok yapı malzemesi bulunmaktadır. Tavium özellikle 19. yüzyıldan sonra burada ki kullanıma hazır kesilmiş taşların çevre köylerde yapı malzemesi olarak kullanılması ile oldukça değişim geçirmiş ve yüzeyde belirgin bir mimarı kalıntı kalmamıştır.

“Kültür varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alınmış”

Tescillenmiş sit durumu hakkında yönelttiğimiz sorulara müze müdürü Çakır, “Büyüknefes Köyü’nde yer alan Tavium Antik Kenti, Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 16.08.1989 tarih ve 478 sayılı kararı ile Büyükkale ve Küçükkale Höyüğü olarak taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilerek koruma altına alınmış ve aynı kurulun 04.05.2000 tarih ve 2569 ve 12.12.2013 tarih ve 852 sayılı kararları ile sit sınırları genişletilerek 1.ve 2. derece arkeolojik sit alanı olarak tescili güncellenmiştir. Yapılan güncelleme ile büyük çoğunluğu  şahıs mülkü olan 10 ada içerisinde  280 adet höyük, antik yerleşim alanları, kaya oyukları vb. ile günümüz mezarlık alanları bulunmaktadır. Yine Büyüknefes Köyü sınırları içerisinde Kuzeytepe Tümülüsü, Kuzeyardı yerleşimi, Üçtepe Tümülüsleri, Anıl Mevkii Tümülüsleri olmak üzere 4 adet daha tescilli alan bulunmaktadır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

İlk bilimsel çalışmalar 1997 yılında başladı

Bizzat ekiplerle çalışmalara katılan Doğruyol, “Tavium’da ilk bilimsel çalışmalar 1997 yılında Avusturya’nın Klagenfurt Üniversitesi’nden Prof. Karl Strobel tarafından başlatılan yüzey araştırması çalışmasıdır. Strobel Eskiçağ Tarihçisi ve Epigrafi uzmanı olması sebebiyle hiçbir zaman kazı izni alamadı ve yüzey araştırması 2009 yılında sonlandırıldı. Bu süre içerisinde araştırma ekibi arazi yüzeyinde bulunan çanak çömlek parçaları üzerinden tarihlendirme çalışmaları, çok sınırlı bazı jeofizik tespit çalışmaları, Büyüknefes ve çevre köylerde bulunan mimari parçaların tespitine ilişkin araştırmalar yaptılar. Araştırmalar bir kitap haline getirildi. 450’den fazla mimari yapı taşı parçaları (sütun, kaide, üzüm presi, saçaklı, miltaşı vb.) tespiti yapıldı. Çalışmaların sona ermesiyle 60 plastik kasa çanak çömlek parçası ile 7 adet taştan yapılmış kültür varlığı parçası müzeye götürüldü.” diye konuştu.

Açık hava müzesi

Açık hava müzesinin tarihi süreci hakkında müze müdürü Çakır’dan aldığımız bilgilere göre; Anadolu’nun tarihi zenginliklerinden biri olan Büyüknefes Tavium Antik Kenti, artık açık hava müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlamaya hazır. Antik kentin tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması, bu müzenin önemini artırıyor. Bölgede bulunan tarihi eserlerin merkez müzeye taşınması kararı alan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na köy muhtarlığı tarafından, köye açıkhava müzesi yapılması teklifi sunulmuştur. Bu teklifi inceleyen kurul, merkez müzede yeterli olan bulunmaması sebebiyle bu karara sıcak bakıp değerlendirmiştir. Değerlendirmeler sonucunda Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından sağlanan bütçe, valilik katkıları ile köy konağı bölgesi etrafı çevrilerek açık hava müzesi haline getirilmiştir. Müzenin içinde yer alan eserler arasında, heykeller, sütunlar, tapınak kalıntıları ve mozaikler gibi birçok tarihi artefakt bulunuyor. Bu eserler, ziyaretçilere antik dönemin günlük yaşamını ve kültürel pratiklerini keşfetme fırsatı sunuyor. Büyüknefes Tavium Antik Kenti Açık Hava Müzesi, tarih meraklıları ve kültürel gezilerden hoşlananlar için mutlaka görülmesi gereken bir nokta olarak dikkat çekiyor. Müzenin açılışı bölge turizmine de önemli bir canlılık getirmesi bekleniyor.  

Bölgede izi bulunan medeniyetler

Prof. Karl Strobel’in aktardığı bilgiler doğrultusunda Doğruyol’un notlarına aldığı, medeniyetlerin hakkında ki önemli bilgiler şu şekildedir: Frigler: Taşa şekil verilmemiş bunun yerine oval ve yuvarlak taşlar kullanmışlardır. Yerleşim yerleri bölge de bulunan kalelerdir. Maalesef bu medeniyet söz konusu olan yerleşim yerinde çok fazla tutunamamış ve bıraktığı tarihi izler oldukça azdır. Hititler: Bölgeye Friglerden sonra gelen topluluk olmuşlardır. Friglere bakılarak bölgede daha fazla kalmışlardır. Bu topluluğa göre kayalar çok önemli ve kutsal sayılmıştır. Kayaları işleyerek şekil vermişlerdir. Aynı zamanda da yerleşim yerlerini kayaların bulunduğu noktalara ve yine kayalardan inşa etmişlerdir. Bölgede bulunan çeşmelerde hala Hititlerin izleri durur. Galatlar: Bölgenin asıl hakimi Galatlardır. Savaşçı ve acımasız bir topluluk olarak bilinirler. Savaşmak onlar için gündelik sorumlulukları yerine getirmek kadar normaldir. Bahsi geçen diğer iki topluluğunun da bölgede tutunamama sebebi ise Galatların bölgeye gelişidir. Çünkü galatların bölgeye gelişi bir korku ve yok oluş uyandırdığı için bölgeden ayrılmak zorunda kalmışlardır. Uzun yıllar bölgenin tek hakimi olarak yaşamına devam eden topluluk neredeyse bulunan izlerin yüzde seksenini oluşturur. Taşları ve mermerleri işlemişlerdir. Semboller ve Helen yazıları kullanmışlardır. Aynı zamanda boğa kafası Galatların için çok özel ve kutsaldır. Köyün içerisinde boğa kafasının işlenmiş hali mevcuttur. Bunun yanında köyün merkezinde bulunan çeşmede Galatlara aittir. Açık hava müzesinde sergilenen yapıların birçoğu da bu topluluğunun eseridir.

Büyüknefes ve Tavium Antik Kenti, tarihi ve arkeolojik açıdan zengin bir bölgede bulunmaktadır. Bu bölgeler, ziyaretçilere antik dönemin izlerini sürmek ve geçmişin gizemlerini keşfetmek için harika bir fırsat sunmaktadır. Büyüknefes Köyü, doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çekmektedir. Köy, tarihi bir geçmişe sahip olmasının yanı sıra, doğal yaşamıyla da öne çıkmaktadır. Zengin bitki örtüsü ve doğal yaşam alanlarıyla doğaseverlerin ve macera tutkunlarının ilgisini çekmektedir.

Related Posts

ÜÇ NESİL DEVAM EDEN GELENEK: MEST

Mest, Türk kültüründe önemli bir yere sahip geleneksel bir ayakkabı türüdür. Deriden yapılan, hafif ve dayanıklı olmasıyla bilinir. Genellikle yumuşak ve esnek bir yapıya sahiptir ve geleneksel Türk kıyafetleriyle uyumlu bir şekilde giyilir. Aydın gibi tarihi ve kültürel zenginliği olan şehirlerde,  geleneksel el sanatları ve zanaatların icra edildiği yerler…

Continue reading
GÜVERCİNADA: KUŞADASI’NIN TARİHİ ADASI VE SIRLARI

Kuşadası’nın gözde turistik noktalarından biri olan Güvercinada, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda taşıdığı zengin tarih ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Ada, tarihi kalıntıları ve eşsiz doğal güzellikleriyle her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekiyor. Bu eşsiz ada, adeta bir açık hava müzesi niteliğinde, tarihi ve…

Continue reading

You Missed

KURTULUŞ SAVAŞI’NIN İLK ŞEHİTLİĞİ: ÇAYYÜZÜ

KURTULUŞ SAVAŞI’NIN İLK ŞEHİTLİĞİ: ÇAYYÜZÜ

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİ

AYÇİÇEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

AYÇİÇEĞİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

ÜÇ NESİL DEVAM EDEN GELENEK: MEST

ÜÇ NESİL DEVAM EDEN GELENEK: MEST

73 YILLIK TARİH: ADNAN MENDERES STADYUMU

73 YILLIK TARİH: ADNAN MENDERES STADYUMU

GÜVERCİNADA: KUŞADASI’NIN TARİHİ ADASI VE SIRLARI

GÜVERCİNADA: KUŞADASI’NIN TARİHİ ADASI VE SIRLARI