Üniversitemizin Cumhurbaşkanlığı onaylı ilk arkeolojik kazısı olma özelliğini taşıyan Kalehisar Ören Yeri, Çorum’un Alaca ilçesinin Mahmudiye köyünde bulunuyor. Anadolu Selçuklu Döneminden kalan yapıların ve yerleşim yerlerinin olduğu tespit edilen alan her yıl temmuz ile eylül ayları arasında sürdürülen çalışmalarla gün yüzüne çıkarılıyor. Kazı çalışmalarının başkanlığını yürüten Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kemal Şahin, Anadolu’nun 13. ve 14. yüzyılına ışık tutan bu yer hakkında bize bilgi verdi.
Öğretim üyeliğinin yanı sıra Sanat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü olarak görev yapan Mustafa Kemal Şahin, 30 yılı aşkın süredir Anadolu Selçuklu Dönemi üzerinde çalışıyor. 1965 yılında Prof. Dr. Oktay Aslanapa’nın başlattığı ve sonrasında devam edilmeyen Kalehisar Ören Yeri’ndeki kazı çalışması Kemal Şahin öncülüğünde 2017’de tekrar başladı. Sinop, Samsun gibi liman kentlerinin Anadolu’ya açılması, Kemal Şahin’in söylediğine göre Amasya, Tokat, Sivas ve Çorum gibi illerimizi önemli kılıyor. Çorum’da bilinenin üstünde bir Anadolu Selçuklu yapılaşması olduğunu işaret eden Şahin, bu bağlamda ‘Orta Karadeniz bölgesindeki Selçuklu varlığı nasıl’ sorusuna cevap arıyor. 2019 yılında yoğunlaştırılan ve hâlâ sürdürülen çalışmalar, Kalehisar çevresinin bir Selçuklu kenti olduğunu gözler önüne seriyor. Alaca ilçesindeki kazı hakkında sorularımızı cevaplayan Şahin, söz konusu çalışmaların önemini ve üniversitemizin buradaki rolünü bizlere anlattı.
1965 yılında başlatılan kazı neden aralıksız bir şekilde devam etmedi?
Dönemin şartları bugünkü kadar yeterli olmadığı için yarıda kalan bir kazıdan bahsediyoruz. Prof. Dr. Oktay Aslanapa tespit için girişimde bulunuyor ve yüzeydeki yapıları belirleyerek 2 dönem burada çalışıyor. Kalehisar’a gittiğimizde o dönem Oktay Aslanapa’nın kaldığı yeri dahi gördük. Hocamızın o yıllarda kaldığı alanı gördüğümüzde çalışmaların ne denli zorluklar ile sürdürüldüğünü öğrendik. Özveriyle gerçekleştirilen çalışma, yerin üstündeki mevcut yapılar yeterli görüldüğü için durdurulmuş. Şimdi biz multidisipliner yöntemler ile burayı tekrar gün yüzüne çıkarmak istiyoruz.
Kalehisar ören yeri neden önemli?
Kalehisar kültürel, tarihsel ve stratejik anlamda önemli bir noktadadır. Ören yerinde bulunan, Hitit-Frig izi taşıyan kale binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Selçuklu’ya ait 13. ve 14. yüzyıldan kalma yapılar ise kalenin eteğindeki yerlerde bulunuyor. Anadolu’nun tarihi açısından önem arz eden bir bölge diyebiliriz. Hitit-Frig yerleşiminden sonraki zamanlarda özellikle Anadolu Selçuklu Dönemi içinde gelişmiş ve bu dönem içinde önemli bir merkez olmuş. Mevcut yapılar haricinde Kalehisar’ın kent olduğunu belirledik. Hem Ankara-Sungurlu-Yozgat bağlantısını sağlıyor hem de aynı yol üzerinden Samsun-Çorum hattının tam kesişme noktasında bulunuyor. Anadolu’da Kalehisar ve Karahisar olarak anılan birçok yer var. Buranın diğer farkı da gelişmiş bir Selçuklu kenti olmasıdır. Sağlam şekilde günümüze gelen ve toprak altında olan ve niteliğini az bildiğimiz yapıların olması burayı bizim için daha da merak uyandırıcı kılıyor. Öngörüme göre 50 yıl sonra burası bir kent olarak Hattuşa gibi olacak. Açığa çıktıkça yapı örnekleri ve farklı eserler olacak. Bu çalışma ile başta Çorum olmak üzere ülkemiz genelinde kültür ve sanata katkı sağlayacağız.
Üniversitemizin Ören yerindeki konumu nedir?
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi bu çalışmalarda öncüdür. Bir Selçuklu kentinin ortaya çıkarılması anlamında üniversitemiz kazının öncülüğünü yapıyor. 2022 yılından itibaren de Cumhurbaşkanlığı onaylı kazı statüsü içerisine girdi ve üniversitemizin tek Cumhurbaşkanlığı onaylı arkeolojik kazı çalışması özelliğini koruyor.
Çalışmaların bölgeye ve ülkemize nasıl bir katkısı olacak?
Bölge halkına arkeoloji ve sanat tarihinin nasıl bir bilim olduğunu, bunların ekonomik olarak kendilerine nasıl katkı sağlayacağını göstermiş olduk. Çevre halkı bu çalışmalar sayesinde kalkınma olanağına sahip olacak. Turizm orda geliştikçe bölgenin çehresi de değişecek. Diyalog halinde olduğumuz valimize aktardıklarımız ile bölge sakinlerinin elektrik, su ve yol gibi bazı sorunlarının çözülmesine vesile olduk. Bu sorunların çözülmesinde aracı olmak bizi memnun ediyor.
Kalehisar bölgesindeki kazılar turizm potansiyelini nasıl etkileyecek?
Kalehisar bölgesinde yürütülen kazılar turizm potansiyelini önemli ölçüde artırarak bölge ekonomisine canlılık katacaktır. Bu arkeolojik zenginliklerin gün yüzüne çıkarılması bölgeyi tarih meraklıları ve kültür gezginleri için çekici bir destinasyon haline getirecektir. Turist akınıyla birlikte, bölgedeki konaklama, yeme içme, tur rehberliği gibi turizmle ilgili sektörlerde yeni iş olanakları doğacaktır. Böylece, turizm gelirleri artacak, esnaf ve işletmeciler ekonomik anlamda güçlenecek ve bölge genelinde istihdam artışı yaşanacaktır.
Topoğrafik çalışmalardan sonra hangi önemli arkeolojik bulgular ortaya çıktı?
Kalehisar bölgesinde yürütülen arkeolojik çalışmalar, topoğrafik ve jeofizik incelemelerle birlikte yüzeyde bulunan seramik buluntularının analiziyle önemli verilere ulaşmamızı sağladı. Bu çalışmalar sayesinde bölgenin tarihî yapısı, yerleşim düzeni ve mimari özellikleri hakkında değerli bilgiler elde ettik. Yüzeydeki seramik buluntuları, özellikle Anadolu Selçuklu Dönemi’ne ait izleri taşıyor ve kentin geçmişi konusunda bize önemli ipuçları sunuyor. Topoğrafik incelemeler, bölgenin coğrafi yapısını anlamamıza ve kentin stratejik konumunu belirlememize yardımcı oluyor. Jeofizik çalışmaların sonuçları da yer altındaki yapı kalıntılarını ortaya çıkarmada etkili oluyor. Bu bulgular, Anadolu Selçuklu Dönemi’ne ait kentin detaylı tarihini çözümleme ve bölgenin tarihî kültürel mirasını daha iyi anlama konusunda bize yol gösteriyor. Bu arkeolojik çalışmaların gelecekte de devam edeceğini ve daha fazla değerli bilgi ortaya çıkacağını öngörüyoruz.
Kalehisar bölgesindeki kazı çalışmalarının tahmini tamamlanma süresi nedir?
Kazı çalışmalarımızın süresi, ortaya çıkacak bilgiler ve buluntular doğrultusunda şekillenmektedir. Ancak şu anki planlamalara göre, önümüzdeki yıllarda da Kalehisar bölgesindeki arkeolojik kazılara devam etmeyi öngörüyoruz. Yapılan topoğrafik, jeofizik çalışmalar ve yüzeydeki seramik buluntularının incelenmesi, bize bölgenin potansiyelini ve zenginliğini gösterdi. Bu nedenle, daha fazla değerli bilgi elde etmek adına gelecekteki kazı çalışmalarının önemli olacağını düşünüyoruz.
Kalehisar’daki arkeolojik kazılar ve Anadolu Selçuklu Dönemi üzerine yapılan araştırmalar hakkında bizleri bilgilendirdiği için Doç. Dr. Mustafa Kemal Şahin’e teşekkür ederiz.